9 Ocak 2009 Cuma

DÜŞÜNÜ-YORUM

Bazen düşünüyorum, Allah neden hiç bir yarattığı kulu ayırmaz, onlar için daima Rahman ve Rahim olurken, tüm günahları affedici olurken, son ve evrensel olan kutsal kitabında özellikle bir kavmi ismini vererek bu kadar hedef göstermiştir? Bunun ibret olsun diyecek kadar basit bir sebebi olamaz, öyle değil mi? İbretlik hikayelerde bir kavmi ismi ile zikretmek gerekmez. Hikayenin kahramanları kim olursa olsun, özü zaten kıssadan hisseyi aktarır insanlara.. Kur'an'da pek çok surede yahudilerle ilgili sayısız ayet vardır.

Aslına bakarsanız isimleri verilmese de Firavunlarla ilgili de pek çok ibret verici olay anlatılır Kur'anda, ama bu Mısır kavmine yönelik, tüm Mısır'a mal edilmiş olaylar değildir. Doğrudan Firavun'a mal edilir (en geniş haliyle ise firavun hanedanına, yani saray halkına). Bir firavun ile bir peygamber arasında yaşanılanlar dile getirilir. İnancın üstün gelişi ve Firavun Hanedanının uğradığı gazaptan bahsedilir.

Gerek Firavun ile ilgili yaşananlar olsun, gerekse İsrailoğullarının kendi peygamberleri ile yaşadıkları olsun daima bu ibret verici olayların bir tarafı yahudilerdir. Yakup ile birlikte Mısıra göç eden ve Firavun'dan zulüm gören ve Musa ile Mısır topraklarından çıkıp vaad edilmiş topraklara gidenler de onlardır. Ardından Peygamberlerinin tüm uyarılarına rağmen yoldan çıkmışlık da ısrar edenlerde onlardır. Yaşanan onca mucize, acı ve eziyetin ardından, hiç bir ibret almamışlar gibi yaşayanlar..

Yahudi (İbranice Yehudi), Musevilik dinine mensup kimselere, İsrailoğulları'nın soyundan gelen etno-dini Yahudi toplumunun fertlerine ve bu dine sonradan geçen kimselere verilen isimdir. Yahudi olabilmek için resmi bir din değiştirme törenini uygulamak gerekir.

İsa'da bu toplumun bir ferdidir ve Kutsal Kitap ona geldiğinde aslında bunun Museviliğin devamı olan bir din olarak indiği rivayet edilir. Musa ve İsa bahsedilen toplumdan çıkmış iki büyük peygamberdir ve Kur'an'da her ikisinden de defalarca bahsedilir. İkisinin de mucizeler getirme özellikleri vardır. Hatta son peygambere bile verilmemiş büyük mucizeler..

Musa ve İsa'dan önce kitap inmemiş pek çok peygambere sahip olan bir nesilden bahsediyoruz aslında. Bu kadar peygamber gönderilmiş olması onların her ne olursa olsun kendi çizdikleri sapkın yoldan vazgeçmiyor olmaları olabilir mi? Bilmiyorum. Ama yüzyıllar boyu varolan ve ikisi dört büyük kitaptan ikisi ile bir din getirmiş peygamber olmak üzere pek çok peygambere sahip bir neslin, İncil inene dek neredeyse yeryüzünde aynı Tanrıya inandığımız bütün dinlere sahip olması ve ardından kendi kavimlerinden birinin getirdiği ve yeni bir dine dönüşen Hristiyanlığın yaygınlaşması ile vazgeçilmiş ve neredeyse lanetlenmiş bir ırka dönüşmesi garibime gidiyor düşündüğümde.

Ezelinden, ebedine kadar bu evrenin yaratıcısının bütün bunları öngörmemiş olduğunu düşünmek mümkün olmadığına göre, bütün bunların bir nedeni olmalı değil midir? Yoksa şu yaklaştığı varsayılan Kıyamet Senaryosunun bir parçası mıdır bu da.. Öyle ya durup dururken, yeryüzündeki herkesin altından ırmaklar akan cennetlerde yaşamak hakkını çoktan elde ettiği bir dünya da neden kıyamet gibi oluşum meydana gelsin ki.. O zaman zaten yeryüzü de cennete dönüşeceğinden, mekan değiştirmek pek anlamlı olmaz, o günün adına da hesap günü denmezdi sanırım.

Her şey bir şeye vesile olur diye boşuna demiyorlar elbette, tüm bu yaşananların olması gerekenler olduğunu düşünmek garip gözüküyor olsa da, çaresizlikten mi bilmiyorum mantıklı geliyor bana.. Belki de en başından beri bu kavmin etrafında gelişen olaylar, planlı bir kıyamet senaryosunun bir parçasıdır.. Kim bilebilir? Onlar seçilmiş kışkırtıcılardır belki de yeryüzünde..

Daha doğduğu andan itibaren günahkarlar sınıfına dahil bir toplumun ferdi olmak gibi bir haksızlık Allah'ın yüce adaletine sığar mı bir düşünün.. Belki de yeryüzünde olduğu söylenen cehennem budur kim bilir.. Hepimiz birer kere yahudi olarak geldik dünyaya, olamaz mı? O halde cennet demeyin, konu sapacak farkettim.. Yetişkin olduğunda doğruyu bulup dinini değiştirebilir diye gelmedi mi aklınıza.. Size öğretilen doğruları sorgulamak hiç aklınıza geliyor mu sizin?

Diyorum ya düşünüyorum sadece.. Lanetlenmiş bir Paygamberler ırkı kıyamete vesile mi olacak? Yok aklım almıyor çünkü Allah yeryüzünde daima var olmuş bir kavmi, göz göre, göre hedef göstermez. Ama bir taraftan da ilginçtir ki, dünya tarihinde bu kavmin adının geçtiği her olayda ya bir sapkınlık ya da şiddet vardır. Hiç akıllanmazlar.. Sanki yeryüzüne sürekli ortalığı karıştırmaya gönderilmişler gibi.. Buna rağmen nice peygamberler çıkarmışlardır aralarından.. Ama ibret öykülerinin başrolünü kaptırdıkları bir başka kavim yoktur yeryüzünde..

Ama tarih boyunca birbirilerini yok etmeye hiç kalkışmışlar mıdır toplum olarak onu bilmiyorum gerçekten.. Yani diğer tüm din mensupları birbirlerini yok etme eyiliminden hiç vazgeçmezken.. Acaba yahudi toplumlar da kendi içlerinde savaşlar yaşamışlar mıdır? Ya da saldırıp, zulm görmekten birbirlerine düşcecek vakitleri hiç olmamıştır?

Diyorum ya düşünüyorum...

O halde varım...

Fasulye
Not : Bu arada yazıda bazı yerlerde Tanrı, bazı yerlerde Allah kelimesini kullandım, özellikle seçtiğim cümleler olarak bir durum yok, sadece içimden geldiği gibi oldu. Allah kelimesinin Kur'anla geldiğini biliyor musunuz bilmiyorum. Bizzat Kur'anın kendisinde Allah diye bahsedilir yüce yaradandan. Tanrı kelimesi ise İsa üçlemeside daha çok kullanıldığı için Müslümanlarca tercih edilmez, çünkü şirk koşanların kullandığı bir sıfattır. Allah kendi kitabında Esma-Ül Hüsna olarak 99 isim vermiştir. Bunların hiç biri Tanrı kelimesini içermez ve her biri Allah'ın sıfatlarından oluşur, birer isimden ziyade sıfat olarak kullanılırlar ayetler içerisinde.. Bir çok tsavvuf felsefesinde bu 99 isim insanoğlunun tekamülü boyunca elde etmesi gereken erdemleri içermektedir. Bu 99 erdemi sağlamadığınız sürece defalarca yeryüzüne gelmeye devam ederseniz. Her tekamülünüzde bunlardan biri ya da bir kaçını bir arada elde edebilmiş olabilirsiniz. Ama sanırım yahudi olarak geldiğimiz bir dönem varsa o arada bunlardan hiç birini elde etmiş olamayız...

16 yorum:

Adsız dedi ki...

Yazı güzel kaleme alınmış.Fasulye sen bu konularda uzmansın.Sen bir neticeye varamadıktan sonra biz hiç varamayız.Bu tür konularda kesin yargılardan uzak durmak sanırım en iyisi.

U dedi ki...

Ben bu konularda hiç ahkam kesmeme taraftarıyım..Zaten çokta bişey bilmiyorum Fasülye hocam sana bırakıyorum:P

Adsız dedi ki...

Yazı ve içerik güzel ama orpen arkadaşımızın da deiği gibi kesin konuşmamak gerekir. Eline sağlıkm fasulye.

Fasulye dedi ki...

sevgili orpen, ukturk ve bireluzat,
ahkam kesmemek konusunda kesinlikle size katılıyorum, zaten bu yüzden başlığın adı düşünü-yorum.. bunlar kesinlikle birer iddia değiller, aklıma gelenler...uzmanlık konusuna gelince.. :) estagfurlah diyorum ben sadece merak ediyorum düşünüyorum.. herhangi bir ilahiyat ya da başka bir profesörlüğüm yok.. haklılık payım diye bir şey de söz konusu değil dolayısıyla.. sadece yüksek sesle meraklarımı ve meraklarım sonucu kendimce vardıklarımı dile getiriyorum.. hepinize teşekkür ederim yorumlarınız için..

Adsız dedi ki...

biz tsk ederiz üşenmeyip üçümüzünde yorumlarını derleyip bize bu cevabı verdiğin için:)

My little Montenegro dedi ki...

Öcelikle ciddi anlamda bilgilendirici bu yazı için teşekkürler...Babam hep Yahudi ırkının ve Sırpların dünyanın varoluşundan bu yana yaşadıklarını anlatırken özellikle Yahudilerin Düzen sağlıyamama ve çok çabuk doğru bilinenden uzaklaştığını karmaşanın hep bu kavim yüzünden çıktığını söyler dururdu...Allahın uslandıramadığı bu kavim dün kendine yapılan zulmü unutmuş bugün çok ciddi bir insanlık suçu işlemektedir...Kötü olan localarından bunları izleyenlerin ne izlediklerini ya da kimi maşa gibi kullandıkalrını bilmedikleri...tekrar teşekkürler...

Adsız dedi ki...

Çok güzel bir yazı elinize sağlık,insan düşünmeden edemiyor gerçekten kıyamet alameti olabilir mi bu savaşlar,insanların vurdumduymazlığı,zulümler.. Allah sonumuzu hayır eylesin

Fasulye dedi ki...

Kıyamet alameti değil de kıytametin kendisi bu olabilir.. çünkü insanoğlu yaradandan geleni sineye çekmekte ustadır da insandan geleni hazmetmeyi başaramaz..

Fasulye dedi ki...

portakal mavisi teşekkür ederim yorumun için.. gelen mesajlardaki içerikden çok fotoğrafları gördükçe diyecek söz bulamıyorum aklımda dolaşan neden sorusuna yanıt üretmeye çalışıyorum kendimce

sufi dedi ki...

Fasulye'ciğim
Peygamberlerin getirdiği dinleri ilkokul ortaokul lise üniversite gibi düşünürsek, hepsi Milli eğitime bağlı@yani Tek olan Allah'a bağlı kurumlardır deriz.İlkokulun peygamberi geldiğinde haber vermiştir ortaokulun öğretmenini.Lisedeki öğretmen kitabına yazmıştır üniversitede talebenin kimden ders alacağını.Musa kitabında İsa'ya; İsa incil'inde Üniversite büyük eğitmeni Hz Muhammede gönderme yapmıştır.Ne çare kavimler ilkokulu okumakta diretmektedirler hala.Oysa her yaşayan; kitapları gereği gibi okusa, herkesin dini İSLAM olurdu şu anda.Vardır bir hikmeti diyoruz biz de.

Adsız dedi ki...

belki yahudilerinde bunca zamandır adlarının karıştığı her yere zarar vermelerinin nedeni şimdiye dek öğrendiklerini sorgulamadan vardır hikmeti demelerindendir.yahudilere göre başka ırktan çalmak günah değildir.ama kendi ırklarındna çalmak büyük günahtır.işte bu nedenle bence kendi içlerinde kavgaları olmaz.zaten tüm vakitlerini başkalarına saldırmakla harcıyorlar."Ya da saldırıp, zulm görmekten birbirlerine düşcecek vakitleri hiç olmamıştır?" demişsin anlamadım ki zulm gören kim?!

Fasulye dedi ki...

@sufi yaklaşımın çok mantıklı geldi bana aslında haklısın sanırım...bu şekilde düşünememiştim hiç itiraf edeyim ki.. sanırım din konusunda bizi eğitenler bazı şeyleri daha açık ve örnekleyerek dile getirseler her şey hepimiz için daha anlaşılır ve basit olacak sanırım.

Fasulye dedi ki...

sevgili yusuf zulm gorenle kasıt yine tarihte yahudilerdi kastım.. yani ya zulm etmişler ya da zulum gormuşler demek istedim. ayrıca yahudilerde başkalarından çalmak gunah değildir gibi bir gelenek olduğunu da bilmiyordum bilgilendirme için teşekkürler. demek ki bu nedenle tevrat da mısırdan çıkışta tanrı onlara komşularını soymalarını söylüyor ya da onlar bundan yola çıkarak başkalarını soymanın günah olmadıklarını düşünüyorlar.. Oysa hepimizin inandığı Allah'ın böyle bir şey buyurmuş olması pek akla yakın gelmiyor bana.

Adsız dedi ki...

bunu buyuran hepimizi yaratan değil ki zaten.onların sapkın inançları.vicdanı bu denli rahat şekilde çocukları bebekleri öldüren bir milletin mantığı aklı yani toplumsal bazda iilik mantığını tahayyül etmesi düşünülemez bence.tarihte her toplum zulüm görmüştür ama bu masuma kundakta bebeklere zulmü geçerli kılmaz."Hepimiz birer kere yahudi olarak geldik dünyaya, olamaz mı? O halde cennet demeyin, konu sapacak farkettim.. Yetişkin olduğunda doğruyu bulup dinini değiştirebilir diye gelmedi mi aklınıza.. Size öğretilen doğruları sorgulamak hiç aklınıza geliyor mu sizin?" demişsin doğru çoğumuzun doğmatik kabullenmişiz sunulanları.ama yine de acabalarla tonlarca şeyi sorguluyoruz.şu an yaptığımız da böle bi şey bence.öldürmek,sivilleri,daha kaçmayı bilmeyen çocukları,dünyadaki hemen hiçbir zevki henüz öğrenmedikleri gibi savaşı da anlamayan bebekleri öldürmek hangi mantığa uygun ki?bana etrafımda yalnız savaş değil cinayet,istismar,gasp,şiddet gibi bi çok olaya olan şiddetli tepkim karşısında "annesin" ya ondan diyorlar.hayır ben sadece insan olmaya çalışan faniyim.
ha bide herşeyi kitaba bağlamaya çalışıyon sanki.oysa insanlar tevrat,incil hep değiştirmişlerdir.aslının koruncağı ayetle tesis edilmiş tek kutsal kitap bizi yaratanın son indirdiği Kuran-ı Kerim dir.hepimiz düşünü-yoruz.düşündüğümüz için de akan kanlar bizi kızdırıyor bence.

Fasulye dedi ki...

sevgili yusufun alemi.. ben yaradan buyurmuş demedim.. tevrat okudun mu bilmiyorum ama tevratta (insanların değiştirdiğini kabul ederek söylüyorum bunu) musa ve israiloğlullarının mısırdan çıkacakları gece musya vahiy geliyor tanrı komşularınızı evinize çağırın onlardan değerli eşyalarını alın diyor. aynen cümle bu.. yüzyıllar önce değiştirilmiş bir kutsal kitapta yazanlar. onların başkalarını soymakta (bu can mal olabilir) rahat davranışlarını buna dayandırdıklarını sandığımı ifade etmeye çalıştım.. herşeyi kitaba dayandırmaya çalıştığım konusunda haklısın ama dayandırmaya çalıştığım kitap sonuncusu yani kuran.. ve dayandırmaya çalışmaktan ziyade anlamaya çalıştığımı söyleyelim.. düşünüyorum evet Allah'ın değiştirilmemiş tüm evrene gönderilmiş bu son kitapta yahudileri açıkça isimlerini vererek ibret hikayelerinin kahramanı yapması ve neredeyse lanetli ırk diye tanımlamış olması ile günümüzde yaşanan olaylar arasında bir bağlantı var mı diye düşünüyorum. aklıma yazdıklarımı bir araya getirim sadece ve sadece kişisel yorum yapıyorum fazlası değil.. herkes kendi doğrusunu kendi bulacak aklın yolu bir olduğuna göre de aklı yeten herkes ortak bir doğruya erecek velev ki aklını kullanmaya başlasın insanlar.. bende kendimce aklımla yaşananları ve inançlarımı bir araya getirip sorguluyorum.. kesinlikle bir haklılık payı aramadan..
sevgilerimle
fasulye

Adsız dedi ki...

katılıyorum düşünüp kendi doğrularını bulmalılar.bu nedenle Rabbimiz her şeyin nasıl olacağını bildiği gibi yahudilerinde kaderlerinin aşılmaz çizgilerinde lanetlenecek ırk olacağını biliyordu.yani kendi değiştirilmiş kitaplarındaki dogmatik ama canice bilgileri hiç sorgulamadan kabulleneceklerini üstün ırk anlayışı ile kendilerinden başka cana kıymet vermeyeceklerini biliyordu.haliyle onların üzerindeki laneti Allah koydu....demekki rahmeti bunca bol olan yaratanın bir bildiği vardı.
saygılarımla sevgilerimle