Geçenlerde oğlumla bindik arabamıza bir yere yetişmeye çalışıyoruz. İkimizde müzik dinlemeyi sevdiğimizden, konuşacak konumuz yoksa radyonun sesini yükseltip birlikte sessizce yolculuk ederiz. Ben aklımda günlük koşturmacaların planları, iç dünyamın hesapları gözüm yolda, aklım başka yerlerde dururken, oğlumun aşağıdaki cümlesi ile kendime geliyorum..
"Önce Allah, sonra sen diyor. Atatürk demiyor.. Önce Allah, sonra Atatürk, sonra sen demesi gerekmez mi? Anıtkabire gideceğim ve Atatürk'e söyleceğim. Yalnış yapıyorlar.. Önce Allah, sonra Atatürk demeleri lazım..."
İlkin anlamıyorum ne olduğunu, hoş yedi yaşındaki oğlumun boyundan büyük felsefesine şaşırmıyoruz artık çoğunlukla ama bu defa konu memleket meselesi gibi olunca kısa bir şok anı yaşıyorum düşüncelerimden sıyrılıp. Tam ne oldu ki diye soracakken, radyodan yükselen sese takılıyor kulağım ..
"
...
Senin eşin, bir benzerin yok
Ben aşkı sende bildim
Zulümlerin hüzün vermiyor
Önce Allah sonra sensin
...
"
Gülümsüyorum.. "Haklısın" diyorum .. "Gidelim beraber söyleyelim.."
"Tamam" diyor
Kalın sağlıcakla
Fasulye..
4 yorum:
Ben o oğluşunu kucaklar öperim canım.Ne çok doğru söylüyor çocuklar, ne çok öğrenecek şeyimiz var onlardan şaşırıyorum.Atatürk'ün, Peygamberimizin enkarnesi olduğunu düşünüyoruz bizler de.Önce Allah sonra Atatürk diyoruz yani sevgilerimle.
Yedi yaşında olup lokum kıvamına erişmiş o bıdığı, önce pamuklara sarmalar sararım sonrada ham yapar yerim :)))
"Ne Mutlu Türküm Diyene..."
en net, en sade haliyle, en temiz düşünceler onlarda şimdi.. gerçekten onlardan öğreneceğimiz çok şey var..
sevgiler
fasulye
çocukların bakıp, görüp, yakalayıp, sonra olanca saflıkları ve dürüstlükleri ile ifade etmelerine hayranım..keşke büyürken kaybettiklerimizden biri de o bakış açısı olmasa.. sevgiler..
Yorum Gönder