Yaşanacaklar yaşana dururken biz hala sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.. Etkisi ne kadar olacak bilinmez...
Gündem o kadar hızlı ve ne yazık ki acı acı ilerliyor ki.. Daha bir konu hakkında ne oluyor demeden diğerine atlayıp duruyoruz. Deyim yerindeyse serseme döndük.. Üzerine bir de yaz rehaveti çökünce, iyice aklımız başımızdan gitti sanırım..
En son hatırladığım Siirt'te yaşanan olaylara sinirleniyorduk.. El kadar çocukları, uçkur eğlencesi yapmış bir topluma sitem vardı, derken madencilerle sarsıldık..
PKK ve şehitler bitmedi bitmiyor derken Mavi Marmara düştü gündeme, haklıydılar, haksızdılar.. Efelendi bakanlarımın başı yine esti kükredi.. Yeter be bile dedi hatta.. Sinirlendik ülkesinde akan kana dur demezken bu konuda bu kadar diklenmesine.. Diklendikçe diklendi oysa..
Öyleydi böyleydi der, dururken kan lar akmaya devam etti, hem de büyük büyük şehirlerde hem de sivillerin olduğu yerlerde.. İmralı haziran başından sonrası için sinyali vermişti zaten.. Bordo bereliler çekildi İmralı'dan.. Yakında PKK Dinlenme Tesislerine dönüşecek diye bekliyorum..
Doğudan yükselen seslerin rengi değişti, adı bayrağıma verdiğim adla aynı harflerden oluşurken karışmış halkın temsilcisi olduklarını iddia edenlerden.. Bakanlarımın başı diklendikçe İsrail'e, onlar da kendi konularında diklendiler.. Diklenen diklenene.. Ocağımıza incir ağacını dikecekler az kaldı bekliyorum..
Vuvuzela çıktı sonra başımıza, kovandan kaçmış arılar gibi zaten boşalan beynimize çekti son cilayı o da..
Bu arada kanlar akmaya, o ona, bu buna höykürmeye devam etti.. Tatildeydik milletçek.. Ne zaman çıktığımızı bilmediğimiz, belli ki de geri dönmeye niyetimizin olmadığı bir tatilde...
Bakanlarımın başı yetmezmiş gibi, askerlerimin başı da daldı konulara.. Bir çeşit intihar mıydı anlamadım.. Yıpratma politikalarına karşı arkandayız mesajları vermeye çabalarken biz, bir de baktık otuz saniye içinde kendi kendini yok edecek bir moda girmiş..
Sonra sınırda deve cüce oyunu başladı.. Bakanlarımın başı ile muhalefetimin yeni umudu boy ölçüştüler.. Askerlerimin başı kızdı bu işe..
Şimdi vuvuzelalar 12 Eylül için ötüyor.. Arkasında durduğumuz Anayasanın mahkemesi bir tuhaf kararlar aldı.. Olsun siz yine hayırlısıyla Hayır deyin.. Nasılsa yeterli olmayacak..
Bir ay arayla ulusalcı iki gazetenin ana sayfasında smiling Fethullah'ın hayatını anlatan kitap konu ediliyor.. Baykal'ın selamı, hükümetin İsrail höykürmesine tepkisi derken.. Smiling adam taraftar toplamaya başladı.. Sempati turları atılıyor belli düşecek gündeme..
Yazmıyorum bende uzun zamandır.. Nereyi tutsam elimde kalıyor.. Ne razı oluyor gönlüm, bırakayım dağınık kalsın, ne açayım bayramlık ağzımı artık içimden gelmiyor..
Felek seni kime şikayet edeyim bilmiyorum.. Tanrım sen en iyisi beni baştan yarat...
Fasulye
1 yorum:
Felekten şikayet ederek pek bir yere varamayız.
Lütfen yazmaktan vazgeçmeyin. Her dikkat çektiğimiz sorun, kuşku uyandırdığımız kişi daha iyi bir yaşama hizmet edecektir.
Selamlar
Yorum Gönder