"Frigya Krallığı’nın başkenti Gordion ; Ankara-Eskişehir karayolunun yakınında, Sakarya (Sangarios) ve Porsuk nehirlerinin birbirlerine yaklaştıkları yerde, Polatlı’nın 18 km. kuzeybatısındadır (Ankara’dan 90km.)
Yapılan arkeolojik kazılar sonucu buradan çıkan ve çeşitli yayınlarda tanıtılan buluntular, bu yerleşimin tarihini Erken Bronz Çağına (M.Ö. 3000) kadar götürür. Gordion, M.Ö. 7. yüzyılın başlarında Kimmerler tarafından tahrip edilmesine rağmen, en parlak dönemlerini M.Ö. 750-700 tarihleri arasında yaşamıştır. Birçok buluntular ve yerleşimdeki tümülüsler 6. yüzyılın sonuna kadar devam eden bu işgali göz önüne serer. Yine de Gordion, Büyük İskender’in burayı yeniden onarıp bağımsızlığının kendilerine geri verilmesine kadar (M.Ö. 6. yüzyılın yarısından itibaren) Persler tarafından yönetilmiştir. Kral Gordios tarafından bağlanan meşhur düğüm, Büyük İskender tarafından M.Ö. 333 yılında kışı geçirdiği Gordion’da kesilmiştir.
Gordion’da Helenistik dönem Büyük İskender’in burayı fethinden sonra (M.Ö. 300-100) başlamıştır. Sonra Roma Dönemi (M.Ö.1.– M.S.4. Yüzyıl), daha sonra Selçuklu (M.S.11.-13. Yüzyıl) dönemi başlamıştır. Bütün bu olaylar Gordion’da 4000 yıl gibi kısa bir sürede olmuştur. "
Alıntı : http://www.kenthaber.com/
Alıntı : http://www.kenthaber.com/
Şimdi nereden çıktı bu Gordion demeyin, hayır öyle durup dururken Ankara'nın turizmine bir katkı sağlamak değil amacım. Ama ona da hizmet edebilirsek ne ala..
Dün sevgili buzcevheri'nin blogunu ziyaret ettiğimde "Güncelleme" başlıklı yazısından anladım ki o da benim gibi bir Ankara'lı imiş. Son dönemde Ankara'da ki kültür faaliyetlerine katıldığını anlattığı yazısını okuyunca aklıma geliverdi. Benim tarihi eser dolaşma merakımı bilen bilir. Eşim her görüğüm kahverengi tabelaya dönme isteğim yüzünden sonunda antik tiyatro görmekten kusacağını bile itiraf etmek zorunda kaldı bu yüzden. Ama ne hikmetse her sene tatil zamanı Gordion Antik Kenti kahverengi tabelasının önünden geçip de, "ya her yere gidiyoruz daha burnumuzun dibindeki Gordion'a gidemedik" muhabbetinden bana bile bay geldi inanın. Son bir kaç aydır da konu nasıl oluyorsa bir şekilde buna geliyor ve neredeyse çevremdeki hiç kimsenin Gordion'a gitmediğini ve aynen bizim gibi tatil zamanı, aynı tabelanın önünde aynı muhabbeti yaptıklarını öğreniyorum.
Bu nedenle sevgili Belediye Başkanımızdan Ankara'lının bu çözüm üretilemeyen sorununa bir çare bulmasını istiyorum. Mesela Gordion'a giden bir metro projesi başlatsa, arabası olan olmayan, çoluk çocuk şöyle gidip bi görsek Gordion'u diyorum. Ya da mesela haftasonları, Gordion'a giden belediye otobüsleri olsa falan fena mı olur. Hiç olmadı bir alt geçit ile Gordion'a bağlansak o da işimizi görebilir belki.. Yeter ki, bu Ankara'lı "ben Gordion görmedim" demesin.
Hayır malum şehrimiz deniz şeridine epey mesafede yani, şindi çocuk çocuk tepiş tepiş olmuş yola çıkmışsın, e zaten daha yolun başındasın, milletin karnı ağrımış bir senedir deniz görmemekten, kuduruyo. Genellikle sabahın bir köründe çıkılan tatil yollarında mola verip de ziyaret etmek olmuyo bu açıdan. Dönüşte gelelim desen, e onca yol gelmişsin yorgunsun, hane halkı yoldan bayılmış arabada mızıldıyo, neyse bi daha ki sefere deyip geçip gidiyorsun yine..
Gordion'un bu makus talihini kırmak, Ankara'mın turizmine renk getirmek ve Ankara'lının Gordion özlemini gidermek amacıynan, çok rica ediyorum buna bir çözüm bulalım..
Haydi Ankara, Gordion'a....
Tarihsever Fasulye
4 yorum:
Grubun asil üyelerinden biri olarak yeni aldığım müze kartı senenin sonuna kadar değerlendirme kararı aldım. Gordion da arada kaynar umarım.
umarım :) ve umarım benim geçici kartım kendini kaybetmeden bir müze ziyareti daha yapabilir ve asil kartımı alabilirim :) ankara kültür ve sanat günlerinden eksik etme bizi.. bari öyle takip edelim hayatı
valla hep gitmek istedim.fotolarıda görünce kesin gidicem..
gidince bize de anlat bari :)
Yorum Gönder