22 Eylül 2011 Perşembe

Kaptanın Seyir Defteri

Kaptanın seyir defteri, uzay günlüğü 2011,

TÜR-2Y adını verdiğimiz gemimizle yaptığımız seyahatimizin neredeyse seksendokuzuncu yılındayız. Hala TÜR'ümüzü huzur içinde yaşatacak bir "dünya düzeni" sağlayamadık. Son onyıldır bu gemiye kaptanlık eden ben, zaman zaman aslında "gül" gibi geçinip gittiğim makamımdan gemideki tüm mürettabatla yeterince ilgilenemediğim hissine kapılıyorum. Geminin komutanı Tayi Ban Kenobi'nin üstün manevra yeteneği sayesinde gemimiz bugüne değin, tüm uzay tehlikelerini teğet geçme başarısı göstermiş olsa da, gemi mürettabatının mutsuzluğundan bahseden duyumlar kulağıma çalınııyor ara sıra.. Diğer gemilere seyahatlerimin yoğunluğu nedeniyle aldığım bu duyumların zamanında üzerine gidemiyor olsamda, yine de aklımda tutmaya çalışıyorum. Örneğin bir süre önce gemide dış sanal ortama baglantı ile ilgili konulan yasaklarla ilgili bir bilgi geldiğinde, çok şaşırmış ve bunun bize hiç de yakışmayan bir tavır olduğunu açıkça iletmiştim, gerçi ben fırsat bulup bu açıklamayı yapana kadar biraz geç olmuştu ama neyse. En azından kurmaylarımızdan Bull & Aringe gibi, verdiğim emirler sonucu yaşananlara hafıza kaybına uğramış gibi şoka girip göz yaşlarına boğulmuyorum. Bu ikisini her an bir köşede ağlarken bulabilirsiniz, duygusal insanlar.

Şimdi de bir kaç yıl önce düşen bir uzay aracından bahsettiler.. Aslında olayı hatırlıyorum elbette. Ne de olsa ben bu geminin kaptanıyım.. Gemisini yürütene kaptan denir biliyorsunuz. Çok şükür bugüne değin gemimizin yürümesinde, hatta koşarak parendeler atmasında bir sorunumuz olmadı. Daha öncede söylediğim gibi Tayi Ban Kenobi bu konuda çok başarılı bir komutandır. Hatta çoğu zaman güneydeki gemilerden kendisine danışmaya gelirler. Bir keresinde bir filo oluşturup başına da Tayi Ban Kenobi'yi koymayı bile önerdiler. Kendisi bir Uzay İmparatoru olarak anılıyor. Bir gün çocuklarının da kendi gibi olması için de yoğun bir çabası var. Daha şimdiden onlara TÜR-2Y'nin modeli küçük gemicikler satın aldı bile. Geleceğimiz güvence altında.

Neyse konumuza, yani, bana dönelim. Bu uzay aracı kazası, yakınlarda bir gezegene iniş sırasında yaşanmış ve aracın pilotu ve yolcularına bir süre ulaşılamadığından sanıyorum hayatlarını kaybetmişlerdi. Ancak o dönemde bendeniz yine çok mesgul olduğumdan konuya eğilememiştim. Üzerinden bunca yıl geçtikten sonra eğilebilme fırsatı bulmuş olmam da sanıyorum ne kadar yoğun bir kaptan olduğum konusunda aydınlatıcı olmuştur sizlere. Çünkü bazı gerçekler apmulun ışığı kadar aşikardır, kılavuza ihtiyaç duymaz. Mürettabattan birinin o yıllarda çekilmiş bir filmi ekrana yansıtması ile uzay aracının düştükten sonraki görüntülerini izleme fırsatı bulabildim. Çok şaşırdım ve üzüldüm gerçekten. Hava koşullarının muhalif göründüğü gezegen yüzeyinde öylece yatan enkazın etrafında pek çok insan dolanıyordu. Ancak içlerinden bir tanesi, belli ki kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Gemiden bir şeyler sökmeye çalışıyordu. Kim olduğunu bilmediğim bu insanlar hakkında soru sormak o an içim aklıma gelmedi aslında ve yine bir yoğunlukta olduğum için soramayacağım. Bunlar kim orada ne arıyorlar haliyle bilmiyorum. Tayi Ban Kenobi biliyordur eminim. O yüzden içim rahat.
Bu gemide olanlar beni bazen şaşırtıyor gerçekten. Ben görüntülerdeki bu adamın ne yaptığını sorduğumda, mürettebatın onca yıl bu adamı hiç farketmediklerini görünce hepten şaşırdım. Bazen bu gemide ben olmasam daha neleri gözden kaçıracaklar ve ne hallere düşecekler merak ediyorum. Adam almış eline tornavidayı gemiyi söküyor ayol. Onca adam etrafında dolanıyor haberleri yok. Bizim müretabat görüntüyü üç yıl izlemiş onların hiç haberi yok. Bi bakın bakalım dedim bende. Konu haliyle yeniden gündeme geldi. Kimmiş bunlar, ne arıyorlarmış.

Neyse benim işlerime bakmam lazım, bir ara fırsat bulduğumda yine TÜR-2Y deki haberleri takip ederim. Bu arada kaçırdığım bir şey olursa, onları da Tayi Ban Kenonbi halleder nasılsa.

Şimdi gitmem lazım, çıkarın beni bu KAPTAN..

Saygı ve sevgilerimle
Fasulye

Hiç yorum yok: