9 Kasım 2008 Pazar

RAHAT UYU ATAM, GÖZÜN ARKADA KALMASIN

Öyle çok yorum yapılıyor ki bu günlerde senin hakkında, belkide içinden gülüyorsun reklamın iyisi kötüsü olmaz diye. Öyle ya da böyle ülkecek seni konuşuyoruz. İnsan olduğun aklımıza geldi, işle arkadaşlığı birbirine karıştırdık, kişiliğinle kariyerini yaftalıyoruz.

Biliyor musun, toplumun çok daha tutucu olduğu dönemlerde bir sanatçımız vardı, yattığı yer nur olsun, her makamı bir güzel okurdu, sen dinlesen eminim hayran kalırdın. Tam bir yetenekti gerçekten, bir sanat güneşi idi. Ama biliyor musun onunda vardı zaafları, asla kınamıyorum. Bu toplum onu bağrına bastı. Kimse özel hayatını düşünmedi o güzel sesinden Türk Sanat Müziğinin en güzel eserlerini dinlerken. Hatta öyle güzel şarkılar hediye etti ki müzik dünyamıza, yıllarca ana-babalarımızın bizim ruhumuzu okşadı. Bu toplum o kadar geniş ve güzel gönüllü, öyle saygılı bir toplumdu ki ne dışladı ne hor gördü onu. O da adını kirletecek herhangi bir girişimde hiç bulunmadı. Hep çok nazik, hep çok mesafeli ve saygılıydı herkese karşı. ne seviyesinden ne kalitesinden hiç bir şey kaybetmedi ölümüne dek.

Nedense bu tür örnekleri sorguluyorum bu aralar ülkemde yaşanan. Senin gibisi hiç gelmediği için kıyaslıyamayorum tabii ki seninle başkasını. Hayır yanlış anlarlar şimdi açıklayayım, senin gibisi hiç gelmedi derken bu ülkenin tarihinde hem komutan, hem cumhurbaşkanı hem de bir devrimci olan başka örneğin yok. Belkide ondan çözemedi millet seni. Kimle kıyaslayalım bilmiyoruz.

Diyorum ya hadi insan olarak tanıyalım seni daha bir yakın olalım diyoruz bu defa yaptığın işleri kişiliğine bulaştırıyoruz, o da olmuyor kişiliğini ve alışkanlıklarınla yaptığın işleri değerlendiriyoruz. Hani sen diyorsun ya "İki Mustafa Kemal vardır" diye. Biz o ikisini bir ettik şimdi birbirinden ayıramıyoruz.

Bu Cumhuriyeti sen ve arkadaşların kurdu diyoruz..Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'i koruyalm diyoruz. Kızıyorlar. Sarı Çizmeli Mehmet Ağa kursaydı korumayacak mıydık onu çözemiyorum bende. Biz Cumhuriyeti senin adınla anıyoruz diye mi kızıyor bunca insan. Memnun olmadıkları sen misin Cumhuriyet mi. Senin adına bir sürü düşünce grupları var şimdi mesela. Kemalizm var, Atatürkçülük var. Sen mi kurdun bunları, senin ilkelerin arasında hatırlamıyorum ben bu ikisini. İkisi ayrı şey mi tek bir şey mi onuda tam anlamadım ben aslına bakarsan. Sonra adına Kemalist diyen birisi çıkıp bir şey yaptı mı, hoop Kemalistler onu dedi bunu yaptı, Kemal'i Tanrı yaptı diyorlar. Kavramlar denizinde boğulduk sanırım hepimiz.

Kimse seni kişisel olarak sevmek zorunda değil ki, değil mi Atam. Sevmesinler, dert değil, kim herkesi çok seviyor, kim kimi gerçekten seviyor ki zaten şimdi. Sevmenin anlamını unuttuk biz zaten. Sen yokmuşsun gibi davransak çok memnun olacaklar herhalde.

Kusura bakmassan bir süre sen yokmuşsun gibi hayal etmek istiyorum. Bu Cumhuriyeti kuran Sarı Çizmeli Mehmet Ağa olsun. Bütün meziyeti de bu olsun. Ne devrimler yapmış olsun, ne de senin yaptığın diğer reformları. Öyle şans eseri kurulmuş olsun bu Cumhuriyet. Sarı Çizmeli Mehmet Ağa hakkında da hiç bir şey bilmiyor olalım. Öyle zembille gelmiş gibi gelsin, bu Cumhuriyeti kursun, kaybolsun ortadan. Uzaylı olsun hatta. Polemikler uzaylılar hakkında yürüsün gitsin. Hatta bir fotoğrafı bir heykeli dahi olmasın. Kimse bilmesin neye benziyor bu Mehmet Ağa.

Sonra gelelim günümüze Cumhuriyetin en iyi yönetim şekli olduğunu savunanların elinde ne kaldı. Koskoca bir Cumhuriyet, diğerlerinin elinde Cumhuriyet'e karşı kullancak ne kaldı, koskoca bir hiç.

Hani "Nur Yüzlü Dede" denip de sonradan meziyetleri anlaşılan biri var son günlerde duymuşsundur sen de mutlaka. Şimdi o bir işler karıştırdı diye bütün Nur Yüzlü Dedeler'i mi harcayalım. Bir sepet yumurtadan bir kaç çürük yumurta var diye, tüm sepeti çöpe mi atalım. Bence yaşın yanında kuruyu da yakmamak için en güzeli kimseyi yaftalamayalım, kendimize de sıfatlar uydurmayalım.

Ben seni seviyorum ve senin izinden ayrılmayacağım diye bu günden itibaren kendimi Kemalist veya Atatürkçü olarak sıfatlandırmayacağım. Ben bu vatanı seven bir sade (sek) vatandaşım. Vatansever de demiyorum o da bir sıfat. Direk olarak bir eylem ortaya koyuyorum. Ben bu vatanı seviyorum.

Her kim ki bu vatan için en iyisini yapmış, bu ister Mustafa Kemal, ister Sarı Çizmeli Mehmet Ağa ister Nur Yüzlü bir Dede olsun önemli değil. Ben daima onun arkasındayım. Bu nedenle de bu günden itibaren Kemalistlerin Akvaryumu, Atatürkçü'lerin Kültleri, Mitleri, Tanrıları, Putları laflarını üzerime alınmadan bildiğim yolda ilerlemeye devam ediyorum. Polemiklerin tuzağında ses tellerimi eskiteceğime, düşüncelerimi daima bu vatan için en iyisini yapabilmek için yoğunlaştırıyorum.

İnsanlar dinimizi de seni de bir gün okuyup, öğrenip anlayacaklar. Anlamazlarsa da kendileri kaybedecekler. Bu polemiklerin yaşanması gerekiyorsa yaşanacak. Ama biz de her konuda seni polemiklerin karşısına dikip paravan olarak kullanmaktan vazgeçersek o zaman onlarda seninle uğraşmayı bırakacaklar.

Bizde de hata var bu açıdan Atam affet bizi, biz kendi fikri hür vicdanı hür insanlığımızı değil senin adını kendimize siper edip yola çıktık seninde gündeme alet olmana izin verdik. İzindeyiz derken önde sen ardında gizlenmiş bizler değil, önde can siperane biz yüreğimizde sen olması gerekirdi.

Her yaşanandan bir şeyler öğrenir insan Atam sende biliyorsun. Bizler de hatalarımızdan ders çıkaracağız elbette ki, senin soğukkanlı ve lafı uzatmadan keskin yanıtlarından ders almadık, her lafa karşılık verdik, oyalandık. Sana söz veriyorum bundan sonra oyalanmak, atılan her yeme atlamak olmayacak. Bizler ve çocuklarımız senin yolundan ayrılmadan yolumuza devam edeceğiz. Zararın neresinden dönsek kardır.


Rahat uyu Atam! Gözün arkada kalmasın !

Fasulye

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Alnından öpüyorum.

Fasulye dedi ki...

:) teşekkürler