1 Haziran 2010 Salı

Biz kimsenin düşmanı değiliz! Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız!

Böyle söylüyor Mustafa Kemal bundan yıllar yıllar önce.. Dünden beri hissettiklerime tercüman olacak kelimeler arıyorken gördüm bu cümleyi yeniden.. İnsan tanıdık olduğu ya da bildiği her şeyi hatırlayamıyor bazen yeri geldiğinde..

Sebebi ne olursa olsun mağdur insanlara yardıma giden insanların mağduriyeti ile sarsılıyoruz dünden beri. Kitlesel cinnet geçiren bir toplumun mağdurlarına ekleniveriyoruz bir anda bizler de, canımızdan canlar vererek..

Hiç bir açıklama ya da savunma kabul edemeyecek bu tutum karşısında inanamıyoruz olanlara bir türlü, hazmedemiyoruz. Hangi akıl, hangi vicdan, hani inanç?

Oysa ne o toprakların insanlarına ne bize yabancı yaşananlar. Biz kendi güncelimizle mesgul, akan kan "bize ait değilken" de, "tutum" çok daha acımasızca yok ediyor, parçalara ayırıyordu bedenleri, aileleri, yürekleri.. Ancak bir bomba düştüğünde bir halk pazarına, gündeme de düşüyordu yansıması.. Sair günlerde yaşananlar günlük haberlerimizin parçası bile değildi, günlük haberlerimizin parçası olan şehitlerimizken ise sessizdik.

Ne zamanki kanımıza değiyor bayrak olarak, o zaman biz de haksızlığın karşısında "cık cık cık" dan fazlası ile çıkıveriyoruz, birey olarak hissedemedimiz bu hassasiyet başka bir yazının konusu. Büyük acılar milletleri bir araya getirir gerçeğinin ispatını gördüğümüzü sanıyoruz. Bir bütünleşme mi yaşananlar gerçekten?

Bir çıkış ki gördüğümüz her İsrail'liyi katledebilecek, sahip olduğumuz cinsi, ulvi, ilmi, fiziki ve ahlaki her türlü kudreti, üzerinde acımasızca deneyeceğimize dair tehditler savurarak.. Akan kanımıza karşılık kan istiyoruz, istiyor muyuz sahiden?

Hepimiz mi değil elbette.. Tüm acıma karşılık, yaşadığım tüm hayal kırıklığına karşılık düşünüyorum bunları dünden beri. Haksızlığa karşılık..

Ne Allah'tan aldığımız güç kalıyor söylenmedik, ne normal şartlar altında esefle kınadığımız bir diktatörün bugüne ulaşmış haklılığı kalıyor inanmadık, savunulmadık. Bir ırkın yok oluşuna izin vermeyen insanlığa pişman olacaksınız diyen bir diktatörün sözlerine Mustafa Kemal'in sözleri ile yanıt vermek istiyorum bende, kendi kelimelerim olmadığından değil "Biz kimsenin düşmanı değiliz! Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız!".. Ya da ben öyle sanıyorum... Bu gün Hitler'in haklılığı peşinde dolaşanlar, bir gün ola ki Filistin halkı bir ırkı yok etmeye çalıştığında hak mı verecekler İsrail'e merak ediyorum.

İsrailoğulları'nın yaptıkları ve yaşadıklarında Allah'tan aldıklarını sandıkları güce dayandırır tüm kutsal kitaplar, inananlar için bir ibret hikayesi olarak anlatılır. Yaşanılanların özünde inançların yarattığı kültür ve miras tartışması olsa da, bir insanlık suçundan fazlası değildir sonuçları.. Zaten inançların alet oluşu ile bu noktalara sürüklenen olaylara inançları alet ederek destek vermek, taraflar ve bizden çok, inanaçlara zarar verir, bilmiyor mu inananlar. Müslümanlık depremde ölenlere "daha yetmedi mi" demekle, düşmana karşılıkta insanlıktan çıkacak noktalara gelmek mi sahiden.. Bu mu güzel Kur'an'dan anladığımız.

Bir anlığına dışarıdan baktığınızda gözyaşları ve acıdan çok Nazi Türkiye'si ile karşıkarşıya gibi hissediyorsunuz kendinizi.. Üstün ırkımızı, Allah'tan aldığımız güçle (Nuh Peygamber ve Yaseh) İsrail'in üzerine salmaya hazırız her an.. Gerçekleştiğinde şu andaki manzaradan farkı olmayacak bir sonuca mı hedefleniyoruz milletcek..

Bütün bunların ötesinde yıllardır ülkemde yaşananlara aman bize bir şey olmasın diyerek sessiz yaklaşan büyük bir güruhun, benzer bir terörist yaklaşımla yıllardır kendi topraklarında şehit düşen askerler, çocuklar, analar, evlatlara günlük haber gözüyle bakarken, koşulları düzeltmek yerine daha da çapraşıklaştırarak sürece faydadan çok, zarar veren devlet büyüklerimize, sobelerler beni mantığıyla gıkları çıkmazken, yaşananlara içlerinde biriken şiddet duygusu ile cevap veriyor olmalarını hazmedemiyorum gerçekten. İsrail bizi bulamaz diye mi düşünüyorsunuz acaba?

İstanbul'da elçilik önünde açılan pankartları okuyorum tek tek, her birinin dip notunda cennetin anahtarı cebinde partilerden birinin adı var. Kendi polisi ile çatışarak, destek veriyor din kardeşlerine bu kalabalık, siyonizmin karşısında durduğunu söylüyor insanlıkdan çıkarak aslında.. Acıların bir araya getirdiğini sandığım milletimden önce siyaset var meydanlarda yine.. İslam İmparatorluğu olma yolunda emin adımlarla ilerleyen ülkemde gördüklerim, alet oluşların son bulmayacağı gerçeğini gösteriyor bana..

Çok içim acıyor dünden beri, kayıplara, yaşananlara, gördüğüm manzaralara canım yanıyor gerçekten.. Kendi adıma bu tepkilerin çıkış amacını paylaşmakla beraber şeklini kabul edemiyorum.

Ben kimsenin düşmanı değilim! Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyım! Irkı, dini, mezhebi, menşei ne olursa olsun!

Fasulye

2 yorum:

Adsız dedi ki...

çok güzel öğretmenim 100 verdi....

Adsız dedi ki...

çok güzell.................................................