3 Nisan 2009 Cuma

HANGİ KUTUPLAR ERİYOR?

Hemen hiç televizyon izleme merakı olmayan ben, dün akşam nasıl olduysa kısa bir süreliğine bir programın karşısına oturup izleme başarısı gösterdim. İki reklam arası izleyebildiğim program Meral Okay ve Beyazıt Öztürk'ün sunduğu "Nası yani?" programı idi. Ozan Doğulu ile yakaladığım konuk sırası, Doğulu'nun ardından gelen ve yine bir başka kanalda yayınlanan "Meksika Sınırı" adlı programı hazırlayanlardı. Daha önce izlemediğim program anladığım kadarıyla programı hazırlayan 3 kişinin, 3 saat boyunca konu üzerine sohbetleriyle ilerliyordu. Bir çeşit doğaçlama üzerine kurulu bir programdı. Konu önceden belirlenmiyordu, ilgimi çekti. Bir fırsatını bulursam izlemek istiyorum.

Konuklardan birinin yaptığı bir açıklamaya takıldım aslında, popüler kültürün yarattığı içimizdeki ayrımcılıktan bahsediliyordu, tam olarak cümleyi ifade edemeyeceğim şimdi belki ama aldığım mesaj hepimizin sahip olduğu ortak kültürde buluşarak, aslında hayatımıza sanal sınırlar çizerek bizi birbirimizden ayıran popüler kültürü ekarte etmekti bir çeşit amaçları.

Kim olursan ol, yine gel felsefesini düşündürdü bunlar bana..

Aynı toprakların farklı kutuplarında boğuluyor olduğumuzu düşündüm.. Hepimizin elinde inandıklarımız, birbirimizin gözüne soka soka karşı karşıya gelişlerimizi hatırlarım. "Zıt kutuplar birbirini çeker" deniyor olsa da bu ülkede, bu çekimin sonu ortak bir payda yaratmak, bir kenetlenme olmuyordu ne yazık ki..

Aynı ananın farklı çocuklarıyız biz bu ülkede, bir çeşit fetret devri yaşıyoruz kendi içimizde.. Dünya gündemini meşgul eden global ısınma, ılımlı inanç sistemlerine dönüşüyor benim ülkemde ancak.. Eriyen kutupların kutsal kitapların söylemlediği tufanlara dönmesinden önce biz hala kendi buzdağlarımızın tepesinde oturuyoruz bilinçsizce.. Buz dağının altında birleşen köklerimizi görmezden geliyoruz.

Koskoca dünyanın dayanamadığı bir ısınmaya dayanıyor benim ülkemin manevi kutupları, ne diyelim dünyanın kutupları eriyip de sular bize erişene kadar bekleyeceğiz o halde.. Güneşin ısıtamadığı ülkeyi, sular çözecek belki o zaman..

Sevgiler
Fasulye

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Fasulye oldukça iyi bir yazı çıkarmışsın.Düşünen insana derin anlamlar ifade eder bu yazı.
Konuya gelirsek senin benzetmenden devam edelim sonuç ne olur.Gün gelir küresel ısınma buzdağını eritir, sular yükselir, köklerden bir şey kalmaz.Herkes gerçeği anlar ama iş işten geçmiş olur.

Fasulye dedi ki...

Değerli orpen.. teşekkür ederim.. keşke dereyi görmeden paçaları sıvayan bir milletim olsa da, taşımasu ile değirmen döndürebilecek gücünü gösterse o gün gelmeden önce