2 Haziran 2008 Pazartesi

NEDEN İNSANLAR ESKİ FOTOĞRAFLARDA DAHA GÜZEL GÖZÜKÜYOR


Eski albümlere bakmayı severim, eski fotoğraflara da.. Eski derken hani şu siyah beyaz olup da, albüm sayfalarının arasında peluş kağıt olanlar var ya, onları kastediyorum.. O kadar eski yani.. Çok az fotoğraf çekildiğinden midir, az çekiliyor diye insanların en güzel hallerini takındıklarından mı nedir, bütün insanlar çok güzel gözükürler o fotoğraflarda bana.. Kendi albümüme baktığımda ya ağzım açık, ya gözümü kapamışım, ya başka tarafa bakmışım falan.. Yani insan her resimde mi güzel çıkıyordu eski zamanlarda, yoksa biz şimdi denklaşör parmak da yaşadığımız için mi her halimizi görüyoruz fotoğraflarda.. Her halimizi de belgelemek pek iyi fikir değil herhalde.. İleride torunlarımız hakkımızda ne düşünecekler bilmem bu fotoğraflara bakıp da.. Ama her seferinde de en güzel kıyafetlerimizi giyip, fotoğrafcıya koşmak da kasar adamı.


Eskiden özel günlerde falan fotoğraf çekilirmiş ya çünkü.. Öyle özel fotoğrafçıya gidilirmiş ailecek.. Haftalık resimler varmış o zamanlar, adına öyle denirmiş ama herhalde hafta da bir kez çekildiği için değildir. Fotojenik değilimdir Allah için (yani ben düzgünüm de resimlerde yamuk çıkıyorumun arapçası), ama bu kadar resimde de bir tane mi o eski fotoğraflarun asaleti olmaz canım.. Nesil mi bozuldu ne :)


O zamanlar insanların dışı da içleri kadar güzelmiş belki kimbilir.. Yüzlerine yansımış her birinin güzelliği, benim içim spastik olmalı ki resimlerde bu kadar spastik çıkıyorum..


İnsan nasıl ise fotoğrafda da öyle çıkar diyen olursa vururum biline..


"Aranıyor sahibi ruhumun,
Tam yerine mi düştüm..
...
Dört yanım akıllı, bir yanım deli...
Herkes akıllı, bir ben deli(Mor ve Ötesi)"

fasulye

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Böyle nostaljik bir yazıya biraz fazla somut kaçacak ama benim tahminim bu fotojeniklik durumu teknoloji ile ters orantılı. Eski siyah beyaz makineler haliyle düşük çözünürlükte çekim yapıyormuş, insanların suratlarındaki sivilceler, akneler, renk değişimleri, ecişlikle bücüşlükler fotoğrafa yansıyamıyormuş. Bembeyaz pürüzsüz bir surat çevresine kapkara bukle bukle saçlarla her bir insan Sophia Loren oluyormuş, şapka takan Humphrey Bogard oluveriyormuş. Şimdi ikiyüzellibeş megapiksel dijital fotoğraf makinesiyle bir koyuyorsun pat diye, adamın sivilcesi, iki dişinin aralığı, burun kılları, kulak kiri, göz altlarındaki torbaların en ince detayları pat diye seriliyor ortaya. Fotoşop da bu yüzden piyasaya sürüldü işte. :)

Adsız dedi ki...

Keisnlikle sana katılıyorum.. Hani hakikaten bu kadar gerçek de biraz fazla.. Geleceğe flu izler bırakmak istiyorum ben bu kadar net değil. Fotoğrafçıda rötüşlanmamış tüm resimlerimi mirasimdan çikariyorum bu yüzden.. duyurulur.. fasulye

Adsız dedi ki...

Cevval'in yazdığı yorumu yazacaktım ben de. Ama yine de neden siyah-beyaz olanlar renklilere göre daha bir güzel görünüyor onu çözemedim.

Adsız dedi ki...

Nostaljiyi seviyoruz belki.. Geçmişi özlemek hamurumuzda var.. Sanki derin anlamları var siyah beyaz resimlerin gibi.. Belki eskiden herşey daha güzeldi diye düşünüyoruzdur kim bilir? Yeni makinalarla çekilen siyah beyaz fotoğraflardan da daha çok etkileniyorum ben.. Belki renkler dikkati dağıtmıyor direkt resme odaklanıyoruz ondan :)