4 Şubat 2012 Cumartesi

YA TUTARSA (1) ALTIN ÇAĞ

Bu seriye başlamadan önce, gerçekten adının ne olması gerektiğini uzun uzun düşünmem gerekti. İnsanoğlunun gücün peşinde yaptığı yolculukta, inanılmaz duraklarda durduğunu ve bunların dünya tarihini nasıl etkilediğini okudukça, resmi tarihte yer almayan bu hikayelerin gerçek olduğuna inanmakta güçlük çekeceğinizi düşünüyorum.


Hikayenin gelişimi sırasında öyle çok konuya değinmek zorunda kalacağız ki, bu gün bir çoğunuza safsata gibi gözükecek bu hikayeye adı karışmış bilim adamları ve siyasi liderlerin güç peşinde yaptıkları sizi şaşkınlığa sürükleyecek.

Başlangıç noktası inanılması güç olsa da insanoğlunun yaptıkları açısından belgelerle ispatlanabilen bu hikaye farklı kaynaklardan edinilmiş bilgilerin bir derlemesidir. İnanıp, inanmamak tamamen size kalmıştır. Ben bu yazı dizisinde sadece bir anlatıcı olmayı tercih ediyorum ve herhangi bir ispat yükümlülüğü üstlenmiyorum. Yapılan alıntıları sadece bir araya getirmeyi planlıyorum.

Bugün Maya Takvimleri ve Kehanetlerini gülünç bulanların, eğer sahip değillerse bu bilgileri okuduklarında ne düşüneceklerini de açıkçası çok merak ediyorum.

Yolculuğa başlamadan önce, konudan konuya ve dünya üzerindeki pek çok yere yapacağımız hızlı yolculuklardan dolayı kemerlerinizi bağlamanızı öneriyorum.

ALTIN ÇAĞ HAKKINDA SÖYLENENLERDEN BAZILARI


Hikayeye başlamadan önce, hikayeye kaynak olan Altın Çağ'ın ne olduğu ve nereden geldiği yönünde kısa bir bilgilendirme yapmak gerektiğini düşünüyorum. Bugün sadece Maya Takviminde yer aldığını düşündüğümüz Altın Çağ kavramı bakın farklı medeniyetlerde, farklı çağlarda yaşamış insanlarca nasıl anlatılmıştır.


Harun Yahya'nın kendi adıyla açtığı sitesinde Hz. Muhammed'in pek çok hadisinde Altın Çağ'ı tarif ettiği, ahir zaman olarak bahsedilen dönemin Kur'an ahlakının yaşacağı bir dönem olarak yaşanacağını söylemektedir. Harun Yahya peygamberimizin bu dönemi anlatırken cennete benzeyen bir tasvir kullanmasından dolayı Altın Çağ olarak isimlendirildiğini ve döneme ait özellikleri sitesinde uzun uzun anlatır.

 “Kıyamet –Yeni (Altın) Çağ- Tarihi” olarak ileri sürülen, “2012” iddiaları “ilk olarak”, Amerikalı John Major Jenkins’in; 1997 yılında yayınladığı, ‘Maya Cosmogenesis 2012’ isimli kitapla başlamış.


Astrofizikçi Maurice Coterelli’nin görüşlerini, bir BBC muhabiri olan Adrian Gilbert'in derlemesi sonucu dünya kamuoyu da duymuş. Şifreci Adrian Gilbert'in yazdığı, “Maya Kehanetleri/2012 ve Ötesi/2001” isimli kitabı Türkiye’de yayınlayan yayınevi ise, ‘Sınır Ötesi Yayınları’, kitaba “sunuş” yazan ise, ‘Ergun Candan’.

Bu dönemde aynı nitelikte çıkan başka ‘iki çalışma’ ise, Serkan Tekin tarafından yazılan ve içeriğinde yine Kıyamet tarihi ve Hz.İsa’nın yeryüzüne ineceği tarih öngörüleri de bulunan; “Kur’an’da Gizlenen Tarihler/2002” isimli kitap ile, Burak Eldem tarafından yazılan ve yine 2012 yılını Kıyamet yılı gösteren ve yine ‘Altın Çağ’ iddialarından bahseden, “2012: Marduk’la Randevu/2003” isimli kitap.


Hint geleneği (Kali/Yuga) Karanlık/Cehalet Çağ olarak adlandırdığı devirden çıkmak üzereyiz ve tüm yalanların meydana çıkıp geçmişte kalacağı (Satya Yuge) Gerçek çağının eşiğindeyiz. Bu iki çağı bağlayan çağa ise (Krita Yuga) Geçiş Çağı deniyor.



Yine Hristiyan geleneğinde genel olarak kabul edilen Milenyumun 2000 yılında başlaması filri vardır. ABD Webster 9. Collegiate sözlüğü 1983 baskısında Milenyum tanımı : "Vahiyler kitabı yirminci bölümde bahsedilmiş olan, Kutsal'ın hakim olacağı binyıl.Büyük saader ya da insanın mükemmelliği devri" olarak verilmiştir.


Budistlere göre simgesel zaman çarkı, Dharma Tekerliğinin Lord Budha'nın varoluşundan beri ilk kez 2500 yıl sonra dönmeye başlayacaktır.

William Blake (18. yy) "Cennet Cehennem Evliliği" adlı kitabında bahsettiği Musevi geleneğinde Altıbinyıl sonra dünyanın ateşe düşürülüp yok edileceğine dair rivayet doğrudur. Melek yanan kılıcı ile yaşam ağacındaki korumsanın bittiği emrini alacağı ve bunu yaptığı zaman her şeyin yol olacağını ve sınırlı ve yoz görünenin kutsal olacağını söylemektedir.


Dünyanın dönüş hızını,bütün Ay ve Güneş tutulmalarını,584 yıllık Venüs döngüsünü neredeyse tam bir doğrulukla hesaplamışlardır.Herbiri 394 yıldan oluşan 13 tane baktun denilen evrenin sonucunda gün döngüsüyle samanyolu galaksisinin kesişeceğini hesaplayan mayalar, takvimlerini bu 13 baktunun tamamlanmasıyla sonlandırmışlardır..Mayalar bu tarihten sonrasını 6.Dünyanın başlangıcı farklı bir boyuta geçiş olarak öngörmüşlerdir.

Aztekler kendi takvimlerinde Maya uygarlığından farklı olarak daha önce yaşanıldığına inandıkları ve içinde bulundukları çağları birinci,ikinci,üçüncü ve dördüncü güneş çağı olarak isimlendirmişerdir.Bu çağların canlılarını ve yokoluşlarını takvimlerinde anlatmışlardır.Aztekler Mayalar kadar kesin bir tarih öngörememişler fakat içinde bulunduğumuz çağ beşinci Güneş çağı ve son çağdır.


Cherokee yerlileri kutsal takvimlerinde 4.çiçek günü olarak adlandırdıkları 21 aralık 2012 yi devrin sonu olarak belirtmişlerdir.Tiero kızılderilileri 2012 sonrasında zamanın duracağını belirtmekte ve 1990 ile 2012 yılları arasını insanın kendisiyle yüzleşme ve yeniden tanışma dönemi olarak vurgulamaktadırlar.Hopi yerlileri ise 9 kehanet ileri sürmüş bunlar gerçekleştikten sonra beyaz insanlar gelecek ve dünya savaşları başlayacak ,5. zamanın insanları ortaya çıkacak ve zaman bu insanlarla son bulacak diye belirtmişlerdir,İnka uygarlığıda 5.zaman insanlarından söz ederken bu insanlardan ışıltılı parlak insanlar olarak bahsetmiştir.



Büyük Fransız kahin Nostradamusa göre de insanlığı çok parlak bir dönem ve altın çağ dediği farklı bir boyut beklemekte ancak bunu 2015 yılından sonra öngörmektedir.Bu dönemden önce özellikle 2010 ila 2012 yılları arasında insanlık için büyük su dalgaları,seller ,kuraklıklar,açlık ve dinsel, ırksal değişmelerle büyük savaşlar öngörmekte ve 2015 yılına kadar karanlık dönem olarak belirtmektedir.



Nostradamus, 1999 yılından yani Milenyumdan itibaren dünya üzerinde tüm sistemlerin değişeceğini gösteren özel kehanetlerde bulunmuştur. 1999 yılının yedinci ayında olmak üzere, gökyüzünde “Dehşetin muhteşem kralı gelecek “ gibi açıklamalar yaparak 11 Ağustos 1999 yılından itibaren uygarlığın eski uygarlık olmayacağını söylemiştir.



Altın çağın bu yıkım ile beraber geleceğini, insanların hayali para ile değil, gerçek emek ile uğraşacakları bir döneme doğru hızla gideceğini, doğuda sarı ırkın ortadoğu’da İslam’ın hızla yükseleceğini ve batı uygarlığının da çok büyük çöküntülere uğrayacağını dörtlüklerinde söyler.


Garip ama burada bir dip not düşeceğin annem dedemin daima dünyaya sarı ırkın hakim olacağını söylediğini anlatır. Dedemin Nostradamus okumuş olabileceği hiç aklıma gelmemişti. Ben kendi içimde bunu günümüze bakarak Çin mallarının dünyayı sarması olarak yorumlamıştım.



Bir diğer büyük kahin Baba lakaplı Bulgar Vanga söylediklerinin büyük çoğunluğunun çıkmasıyla tanınmaktadır.11 Eylül saldırılarını ,Rusyanın Gürcistana gireceğini yıllar önce haber veren Vanga,ABD nin Bushtan sonra siyah bir lider yönetiminde olacağını (Obama) ve bu liderin gelmesiyle ekonomik krizin patlak verceğini söylemiş ve tüm bunların gerçekleşmesiyle şaşkınlık yaratmıştır.Ayrıca Vanga ya göre siyah liderin ABD nin son lideri olacağını ve ölmeden 2 yıl önce de Rusyanın Dünyanın süper gücü olacağını belirtmiştir.Baba Vanganın 2012 kehanetleri de hayli ilginçtir.Net bir tarihte veren Vanga ekim 2010 yılında devletler arasında siyası anlaşmazlıklar ve bunun neticesinde kasım 2010da büyük bir dünya savaşı çıkacağını ve müslümanların hristiyanları kimyasal silahla yokedeceğini belirtmiştir.21 Aralık 2012 tarihini de vurgulayan Vanga bu tarihte zaman dalgası sıfır adını verdiği dönemin sona ereceğini vurgulamıştır.



Edgar Cayce 1998 yılından itibaren batının Dünya üzerindeki üstünlüğü sona ermeye başlayacağını ve doğunun, müslüman devletlerin batıya göre daha üstün hale geleceklerini belirtmiştir.Cayce ye göre bu çok kolay olmayacak ve insanlık açlıkla kıtlıkla,savaşlarla ve büyük felaketlerle karşılaşacaktır.Bunun sonucunda doğruluk yeryüzüne hakim olucak ve insanlık altın çağını yaşayacaktır.



Necmettin Erbakan Medeniyet Mücadelesi ve Mehdiyet Müjdesi adlı kitabında bakın bu konuda neler söylemektedir."Altınçağ`da hayatın her anına hakim olan bolluk, zenginlik, güzellik ve ilerleme, sanat alanında da kendini gösterecektir. Bu dönemde insanlar hep güzellikle karşılaşacak, ahlakları gibi, yaşadıkları yerler, bahçeleri, evlerinin dekorasyonu, kıyafetleri, dinledikleri müzik, eğlence şekilleri, tiyatroları, resimleri, sohbetleri de güzelleşecektir. Baştan beri üzerinde durduğumuz gibi, Altınçağ`ın en önemli özelliği Kuran`a bağlı ve Kuran ahlakının eksiksiz olarak yaşandığı bir dönem olmasıdır. Dolayısıyla insanlar, Allah`ın Kuran`da inanan kullarına müjdelediği güzelliklerin hepsini bu dönemde yaşayabileceklerdir. "


Bu örnekler o kadar çok çoğaltılabilir ki Maya Kehanetleri dışında Altın Çağ fikrinin karşınıza çıkacağı yerler konusunda oldukça şaşırabilirsiniz.

Bu konudaki örneklemeleri burada bırakıyor bundan sonraki yolculuğumuzun ilk durağına geçiyoruz : Kapadokya

(devam edecek)

Fasulye

Hiç yorum yok: